HABERLER
YEREL HABERLER
EKONOMİ
SÖYLEŞİ
SPOR
SANAT-KÜLTÜR
BİLİM - TEKNİK
YAŞAM-MAGAZİN
BIRAK BUDAMA
MEDYA
 
Anasayfa 6 Ekim 2025, Pazartesi
 

Gergin 'adli yıl' açılışı..Yılmaz Özel'i hedef yaptı.!

Gergin 'adli yıl' açılışı: Cevdet Yılmaz, salonda oturan Özgür Özel'i hedef aldı! Yeni adli yıl açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, isim vermeden İstanbul Cumhuriyet

  • Gergin 'adli yıl' açılışı: Cevdet Yılmaz, salonda oturan Özgür Özel'i hedef aldı!
    Yeni adli yıl açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, isim vermeden İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili sözleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i hedef aldı. Yılmaz, "Hiçbir kişi ve kurumun yargı mensuplarına hakaret etme, adalet kurumlarına olan güveni zedeleme ve bağımsız-tarafsız yargıyı etki altına alma hakkı yoktur" dedi.

 

  • 2025-2026 Adli Yıl Açılış Töreni, Yargıtay Başkanlığı'nda yapıldı. Törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan katıldı.
  • Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, isim vermeden İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili sözleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i hedef aldı.
  • Yılmaz,"Hiçbir kişi ve kurumun yargı mensuplarına hakaret etme, adalet kurumlarına olan güveni zedeleme ve bağımsız-tarafsız yargıyı etki altına alma hakkı yoktur. Türk milleti adına karar veren yargının vakarını muhafaza etmek ve toplumsal adalet inancını diri tutmak, bizim için vazgeçilmez bir sorumluluktur" ifadelerini kullandı. 
  • SAĞKAN: HUKUK DEVLETİ İLKESİ TEMELDEN SARSILIYOR

  • Törende konuşma yapan TBB Başkanı Erinç Sağkan, adalet sisteminde gördükleri eksiklikleri ve önerilerini sıralayarak, şunları söyledi:
  • "Kenze’nin ifade ettiği üzere hukukun üstünlüğü ile demokratik meşruiyet aynı zincirin halkalarıdır. Halk iradesi ancak bağımsız mahkemelerce güvence altına alındığında anlamını korur. Aksi halde çoğunluk keyfiliğin aracına dönüşür. Bu haliyle bakıldığında monarşik dönemin iktidarını sınırlamak üzere ortaya konan kuvvetler ayrılığı ilkesinden bugünün demokratik hukuk devleti bakımından anlaşılması gereken kuvvetlerin birbirinden tamamen izole şekilde ayrılması değil, birbirlerinin faaliyetlerini karşılıklı olarak denetlemeleri anlamında kuvvetlerin bölünmesidir.
  • Bu çerçevede bir değerlendirme yaptığımızda, yönetim sistemimizde kuvvetlerin birbirini denetleme fonksiyonları bakımından sorun yaşandığını ve bu sorunun bazı hukuka aykırı uygulamalarla birlikte hukuk devleti ilkesi ve demokrasi bakımından son derece olumsuz bir tablo ortaya çıkarttığını ifade etmeliyim.
  • Bu kapsamda son dönem örneği olarak belirtecek olursak, bazı il ve ilçelerin seçilmiş belediye başkanları hakkında yürütülen soruşturmalardaki hukuka aykırı uygulamalar ve yine kayyım uygulamaları sadece ilgililerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal etmekle sınırlı kalmamakla aynı zamanda sahip oldukları halk iradesi temsili nedeniyle anayasal demokrasiye de ağır zarar vermektedir. Bu durum demokratik hukuk adaleti ilkeleri açısından endişe veren bir tablo ortaya koymaktadır.
  • Altını çizerek ifade etmek isterim ki bir hukuk devletinde kimse hukukun üstünde olmadığı gibi layüsel de değildir. Ancak davet halinde geleceği bilinen kişilere gözaltı uygulaması yapılması, tutuklama tedbirinin istisna olmaktan çıkıp cezalandırılmaya dönüşecek şekilde ölçüsüz uygulanması, masumiyet karinesini, lekelenmeme hakkını ve gizlilik ilkesini ihlal eden görüntü ve bilgi paylaşımı, makûl süre içinde iddianamelerin hazırlanmaması, ciddi sağlık sorunu bulunanlar bakımından adli kontrol hükümlerinin uygulanmaması gibi hukuka aykırı uygulamalar ceza adalet sistemine karşı derin ve yaygın bir güvensizlik oluşturmaktadır.
  • Mehmet Pehlivan’ın mesleki faaliyetleri sebebiyle soruşturmaya konu edilerek tutuklanması, bağımsız savunmayı etkisiz kılma çabasının yanında savunma hakkının, haliyle adil yargılanma hakkının açık ihlâlidir.
  • Yurttaşların adalete ve demokratik kurumlara olan inancını aşındıran bu uygulamalar, hukuk devleti ilkesini temelde sarsmakta, anayasal sınırların belirsizleşmesine ve keyfi uygulamaların önünün açılmasına neden olmaktadır.

2 Eylül 2025 Salı 06:40

 
 
KÜNYE | KURUMSAL | İLETİŞİM | ANG MEDYA ile KARİYER | REKLAM