KARBON, İKLİM ADALETİ VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK
- Sence dünyanın iklim konusunda ele alacağı en acil 3 mesele nedir?
Dünyanın en acil ele alması gereken bence karbon salınımını azaltmak, iklim adaletini sağlamak ve biyolojik çeşitliliğin korunması. Öncelikle, fosil yakıt kullanımını azaltıp yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, geleceğimizi güvence altına almak için hayati bir adım. İklim krizinden en çok etkilenen dezavantajlı toplulukları korumak çok önemli; etkilenmemeleri için güçlü bir destek mekanizması oluşturmalıyız. Son olarak, biyoçeşitliliği korumak, ekosistemlerin dengesi ve sağlığı için hayati öneme sahip. Doğal yaşam alanlarını korumak, yalnızca bugünümüz için değil, yarınımız için de çok kritik. Tüm bu meseleler, uluslararası işbirliği ve dayanışma ile çözüme kavuşturulmalı; çünkü bu, hepimizin ortak geleceği. Hep birlikte, bu gezegeni daha yaşanabilir kılmak için el birliğiyle çalışmalıyız.
BİTKİ OLSAYDIN
- Bir bitki olsaydın hangi bitki olmak isterdin ve neden?
Eğer bir bitki olsaydım, muhtemelen bir ağaç olmayı isterdim özellikle de Köknar Ağacı olmak isterdim çünkü Köknar ağaçlarının yani yılbaşında gördüğümüz ağaçların bir dönümü 18 kişinin oksijen ihtiyacını karşılayabiliyor ve yılda yaklaşık 227 kilogram oksijen üretiyorlar. Ayrıca, uzun ömürleri ve dayanıklılıkları sayesinde nesiller boyu varlıklarını sürdürebiliyorlar. Bu yüzden bir ağaç olarak varlığımı sürdürmek ve hem doğaya hem de canlılığa fayda sağlamak isterdim.
FİLMLER VE KİTAPLAR
- Son zamanlarda okuduğun, izlediğin ve dinlediğin seni derinden etkileyen eserler var mı?
Jane Goodall’ın Umudun Kitabı “The Book of Hope” adlı eseri beni gerçekten bu iklim mücadelemiz konusunda en etkileyen kitaplardan biri. Benim iklim aktivistliğimde ilham kaynağım olan Jane Goodall bu sene Türkiye’ye geldi ve kendisiyle bu kitabı hakkında birebir konuşma fırsatı elde ettim, sorularımı sordum. Jane bu kitabında çevre adaleti konusunda savunuculuk yapmak için dünyayı dolaşmak zorunda olduğunu fark etmesinden sonra nasıl umudunu ve motivasyonunu sürekli dinamik tuttuğunu ve uğruna mücadele ettiğimiz dünyamızın ve canlılığın öneminden bahsediyor. Kendisiyle konuşurken iklim aktivizmi zordur ama en önemlisi bu zorluğun üstesinden gelmek için bir umut kaynağına ihtiyacımız olduğunu söylemişti. Film olarak ise, “How to Blow Up a Pipeline”ı söyleyebilirim. Kitabını da filmi izledikten sonra okudum. Spoiler olmasın diye çok fazla içeriğinden bahsetmek istemiyorum fakat iklim krizinden etkilenen gençlerin ve ailelerinin kendi hayatlarına olan etkisini gördükten sonra Amerika’daki fosil yakıt endüstrisine karşı başlattıkları zorluklarla dolu bir aktivizm mücadelesini gösteriyor. Hem konusu bakımından hem de gerçekçiliğiyle kanımızı donduran ve bir anda kendinizi aktivist olarak bulabileceğiniz bir yapım.